Denize doğru, gecenin bir vakti yine seni yazıyorum. Issız satırlarım yine seni anıyor bu akşam. Rüzgar yüzüme vururken, tenime işlerken hala aklımdan sen geçiyorsun. Unutamıyorum adam, vazgeçemiyorum senden. Kokundan, sesinden, nefesinden vazgeçemiyorum. Özlüyorum, çok özlüyorum. Her şeyden çok özlüyorum. Seni beklemeyi nefes almak gibi zorunlu hissediyorum. Dönmeyeceksin biliyorum. Mutlusun, o yanındakiyle mutlusun. Ben mutsuzum. Ben çok mutsuzum.
Geceler yine bana kırgın. Düşün ne kadar özlediğimi. Gecemi sana ayırdığımı, senin için uyumadığımı. Uykularım bana hasret. Ben sana... Sen sol tarafındakine...
Unutamıyorum, gerçi unutmaya çalıştığım falan da yok. Unutmak isteyen yok. Sen yoksun , ben varım. Ama biz yokuz. Olmadık, olamadık. Sen yoksan olamayız. Gel biz olalım. Başkaları isimlerimizi ayrı söylemesin. Onlar desinler. Onlar çok mutlu.
Sevmek yetmedi. Sevemedin. Beni hiç sevemedin ya da sevmek istemedin. Ben seni hep istedim. Su gibi ihtiyacımdın. Vazgeçemezdim. Vazgeçmedim. Senin kadar kolay vazgeçmedim. Olmadı. Yapamadım, gidemedim. Canımdan, kanımdan, nefesimden vazgeçemedim. Olmadı, kızma yapamazdım. Nefes almaktan vazgeçemezdim. Damarlarımdaki kandan vazgeçemezdim. Senden asla vazgeçemezdim.
Al beni de yanına. Gidelim uzaklara. Tut elimi, asla ama asla bırakma. Üşürüm. Yaz ortasında, kıştan kalma gibi üşürüm. Yapamam , sensiz yapamam. Yanımda olmadan, kokun olmadan yapamam. Gidemem, bırakıp ellerini gidemem. Sen gibi olamam. Asla olamam...
KÜBRA DEMİRCAN